Hayvanlar aleminde insanlar ile iletişim kurabilen ve bunu başarılı şekilde yerine getiren canlıların yalnızca orangutanlar olduğunu düşünüyorsanız eğer yanılıyorsunuz. Her canlı, diğer bir canlı ile iletişim kurmak için var olan yetilerinin yanı sıra özel bir iletişim biçimi geliştirmiş durumda.
Atların Duygusal Özellikleri
Atlar, sosyal ve duygusal yaratıklardır. Sahipleri veya bakıcılarıyla duygusal bağlar kurabilirler ve diğer atlarla da sosyal bağlar kurabilirler. Atlar, çevrelerindeki stresli veya tehlikeli durumları hissedebilirler ve insanlar gibi korku, öfke veya mutluluk gibi duyguları deneyimleyebilirler.
Atların duygusal zekası, diğer hayvanlarla karşılaştırıldığında oldukça yüksektir. Atlar, insanların duygusal ifadelerine ve beden diline yanıt verebilir ve duygusal ipuçlarını algılayabilirler. İnsanlarla kurdukları ilişkiler, atların genel mutluluğunu ve refahını etkileyebilir.
Atların da diğer hayvanlar gibi öğrenme yetenekleri vardır ve olumlu bir öğrenme deneyimi, atların duygusal refahını artırabilir. Atların eğitimi, onların duygusal gelişimini etkileyebilir ve zorlama veya şiddet içeren eğitim yöntemleri atların duygusal refahını olumsuz yönde etkileyebilir.
Atlar, duygusal sıkıntı yaşayabilirler ve bu, onların fiziksel sağlıklarını da etkileyebilir. İşletme koşulları, sosyal izolasyon veya yetersiz beslenme gibi faktörler, atların duygusal refahını bozabilir ve davranış problemlerine neden olabilir.
Sonuç olarak, atlar sosyal ve duygusal yaratıklardır ve insanlarla veya diğer atlarla duygusal bağlar kurabilirler. Atların duygusal zekası oldukça yüksek olup, olumlu öğrenme deneyimleri atların duygusal refahını artırabilirken, olumsuz deneyimler duygusal sıkıntı ve davranış problemlerine neden olabilir. Atların duygusal ihtiyaçlarına uygun şekilde bakım sağlamak, atların mutluluğunu ve refahını artırmaya yardımcı olabilir.
Atlar Hakkında Yapılan Bilimsel Araştırmalar
Bilimsel açıdan ele aldığımızda atlar bu konuda fazlasıyla başarılı görünüyor ve Sussex Üniversitesi tarafından yapılan araştırmalar da bunun en canlı örneklerinden bir tanesidir. Cins ve yaş ayrımı yapılarak 86 farklı atın gözlemlenmesi sonucu ortaya atılan iddialar, aynı zamanda ispat edilmiş durumda. Bu araştırmalar neticesinde atların 17 farklı yüz ifadesi ile birlikte kendilerine özgü bir iletişim biçimine sahip oldukları gerçeği de gün yüzüne çıkıyor.
‘’EquiFACS’’ adını verdikleri araştırma türü ve analiz süreci doğrultusunda yüz ifadeleri başarılı bir şekilde sınıflandırıldı ve aynı zamanda anlamlandırıldı…
Bu arada unutmadan şunu da ifade etmek gerekiyor: Bahsi geçen yöntem daha önce hayvanlar dünyasında orangutan ve şempanze gibi türler için de başarılı bir şekilde uygulanmıştır. Geliştirilen sistem artık atlar üzerinde de uygulanabiliyor ve kullanılabiliyor. Üniversite de buna ilk imza atan kurumlardan biri oldu.
İletişim kurmak her canlı için elbette büyük bir önem arz ediyor ancak yapılan araştırmalar gösteriyor ki atlar için bu durum biraz daha farklı ve yaşamsal önemi de gün yüzüne taşıyor diyebiliriz. İnsanlar 27 farklı yüz ifadesi sergilerken, atlar bunu 17 yüz ifadesi olarak yerine getiriyor ve insanlardan sadece 10 ifade kadar az.
Atlar İnsanları Nasıl Çözümlüyor?
Dünyaca ünlü ‘’Animal Cognition’’ Dergisinde yer alan ifadeler doğrultusunda bu soruya daha net ve kaynak göstererek doğru yanıtı vermek mümkün. Atlar, insanların ve farklı canlıların dikkatini çekebilmek için hem görsel hem de dokunsal sinyaller kullanıyor. Aynı zamanda kendilerine verilen tepkileri de analiz edebiliyor ve bu tepkilere daha sağlıklı yanıt oluşturabiliyorlar.
Atların insanlar ile daha kolay ve daha sağlıklı iletişim kurmalarının yanı sıra yine insanlar tarafından en kolay eğitilebilen ve hakimiyet kurulabilen canlılardan biri olduğunu da hatırlatmakta fayda var diye düşünüyoruz.
Ayrıca yapılan bir başka gözlem sonucunda da binlerce yıl önce eğitilmiş olan atlar ile günümüzde eğitilmiş olan atların davranış açısından farklılık gösterdiğini ve tepkilerini daha net bir şekilde ortaya koyabildikleri ortaya çıkıyor. Bu da atların zamanla kendilerini geliştirdiğini ve aslında iletişim kurmak adına çaba sarf ettiklerini gösteriyor.
Yine üniversite tarafından yapılan testlerde şu sonuç karşımıza çıkıyor:
Atlar Hem Sizin Yüz İfadenizi okuyabilir hatta daha Sonra Bunu Size Karşı kullanabilir!
Atlara ilk etapta dostça ve samimi görünen yüz ifadeleri gösteriliyor. Atların bu ifadelere verdiği tepki gerçekten şaşırtıcı. Sakin, sosyal ve daha ılımlı bir tepki ile karşılık veriyorlar. Bu cümle sizleri tatmin etmeyebilir ve üniversite için de aynı şey geçerli olacak ki bir test daha uygulanıyor ve bu kez tam tersi işleniyor.
Atlara, kızgın ve gergin surat ifadelerinin yer aldığı bir tablo gösteriliyor. Bu test sonucunda atların kalbinin daha hızlı attığı ve aynı zamanda bu tabloya bakmak istemedikleri gözlemleniyor. Hatta bazı atlar başını çevirerek yalnızca sol gözü ile küçük bakışlar fırlatıyor.
Aslında birçok insanın, bu tür ifadeler ile karşı karşıya geldiğinde ne yapacağını bilmemesi ve psikolojik olarak kendini rahatsız hissetmesi ile benzer bir durum olarak da yorumlanabilir. Atlar da en az insanlar kadar hissediyor ve hatta bu konuda insanlara en yakın canlılar olarak da bu listedeki yerini almaya devam ediyor.
Kaynakça:
https://myanimals.com/tr/hayvanlar/atlar-insanlarin-duygularini-hisseder-mi/
https://bilimfili.com/atlar-iletisim-kurarken-17-farkli-yuz-ifadesi-kullaniyor
https://www.yerelbt.com/atlar-insanlarla-farkli-bir-dil-uzerinden-iletisim-kuruyor/